12.31.2009

All I Want For New Year Is...

Penceresi evimizin içini görebilecek kadar yakında evi olan güzel bi' komşu istiyorum. Ya da çok fazla kez izledim Taylor'ın videosunu.

Siz ne istiyorsunuz bu yıl? Bloga yorum olarak gönderin hadi. =)

12.27.2009

27.12.09 - Ahaha bi' de şu var ki...

Bi' arkadaşla düşünürken az önce ortaya çıkardık ki er kişi ruhunu alenen bırakıp ruh eşi olma kavramını yaşayabilir.

Ne küçük düşürücü ay... Biz ikimizin sadece bi' tane ruhu var. Dahası o kadar sıradan insanlarız ki işte bakın ikimiz de aynıyız. Bi' de utanmadan bunu kabul ediyoruz.

Oldu canım, sen kapat ben ararım.

27.12.09 - Kanun

Ermm... Bir yıl daha biterken deliler gibi tombala oynamakla o kadar meşgul olacağım ki söyleyeceklerimi bugünden, hazır fırsatım varken söylemek istiyorum. Sanırım. Başka şeyler de var.

Tüm fanilerin yaklaşmakta olan yeni yıllarını kutluyoruz. Bizden* kastım ben ve Deena şüphesiz. Umarım herkes için güzel bi' yıl olur.

Tabi bi' de söylemek istenen bu güzel dileklerden biraz daha 'bittersweet' sözlerimiz var. 

Bunları pek çok insanın ağzından dile getiriyor olmaktan gurur duyuyoruz.

Çimin daha da yeşil olabileceğini farz edip 'Artık ona ihtiyacım yok.' dediğin zaman kedi otu da geviş getirsen tatmin olmayacaksın hayatım. 

Bu kadar. Oh be. 

Ha biz bunu kime mi yazdık? Tabi ki Semiramis Pekkan'a.**

XX




*Acaba şizofren miyiz diye düşündük geçen Deena'yla ama sonra fark ettik ki şizofren olsak bunu bilemezdik.
**Serbest çağrışım. 

12.19.2009

La Nouvelle Vague (I)

Johnny Guitare(1954)*

Emin olun film C.Ö.'ydü. Channel'den Önce. Bu filmdeki kadınların giydiği kıyafetleri kadınlığa hakaret sayacak kadar koyu olan birkaç feminist tanıyorum ki sanırım bu konuda konuşmamalarının sebebi yaşlarından dolayı filmi kaçırmış olmaları. Vienna ve Johnny'nin aşkı ise, kıyafetlerin aksine, tam olarak bugünün dolaplarına uyuyor. 'Sen yokken binlerce kişiyle yattım ama seni sevmekten asla vazgeçmedim, hadi tekrar birlikte olalım.' mantığı üzerine kurulu.

İtiraf ediyorum filmin sonu geldiğinde ben çok daha eğlenceli şeyler izliyordum.

Rüyalarımı.

Ayrıca sanırım Joan Crawford yaşıyor olsaydı Spiderman serisindeki Goblin'i ve Hobgoblin'i ( filmde Hobgoblin çıktı mı bilmiyorum gerçi... ) kostümsüz oynardı herhalde. İnsanın hiç mi kaç ya da dudak mimiği olmaz yahu. Şu fotoğrafı kopyalayın bir movie maker programına arkasına da filmin ses dosyasını koyun, inanın hiçbir şey değişmiyor.

*Daha ansiklopedik tanıtım için lütfen aşağıdan devam ediniz;
http://www.imdb.com/title/tt0047136/

Les Diaboliques(1955)*

Johnny'e göre eğlenceliydi. Arada geçen evreleri tam olarak bilmiyorum ama siyah beyaz olan Les Diaboliques'in görüntü kalitesi renklendirilmiş olan Johnny Guitare'a göre çok daha iyiydi.

Üstelik senaryo olarak da güzel olan filmin mesajı şöyle kısaltılabilir sanırım:

Bu dünyada, babanı geçtim, kocanın dostuna bile güvenmeyeceksin.

Cidden ağzım açık kaldı. Yani evet bi' şeylerden kuşkulanmıştım ama. Güzeldi yahu baya. Hani bu da kötü çıksaydı sanırım vazgeçecektim ama şu anda La Strada'yla ilgili umutlarım var bile diyebilirim.

Bi' de, Simone Signoret ne kadar güzel bi' kadınmış yahu.

*Daha ansiklopedik tanıtım için lütfen aşağıdan devam ediniz;
http://www.imdb.com/title/tt0046911/

12.15.2009

15.12.09 - Tram!

Hmm sanırım rahat üç ay geçmiştir en son vapurda yazdığım yazının üstünden. Hatırlıyorum da o zamanlar evden çıkıp 'karşı'ya geçmek baya korkutucu ve dolambaçlı bir macera gibi gelirdi.

İnsan gide gele alışıyor yahu.

Gerçi hala anlamış değilim neden Karaköy vapurları Eminönü'ne, Eminönü vapurları da Karaköy'e daha yakın hareket ediyorlar.

Ciddi muamma, öyle böyle değil...

Alıştım diyorum ama hala kaybolma zevkinin doruklarında gezebiliyorum. Bugün mesela, nerede olduğunu bildiğim halde Fransız Geçidi'ni ararken kayboldum. Aslında faydalı bir kayboluştu Meryem Ana Türk Ortodoks Kilisesi'nin yerini falan öğrendim. Gidip görmek lazım.

Ve dahası! Bugün İstiklal'deki tramvaya bindim ve bindikten sonra nasıl ineceğimi bilemedim. Acaba durak mı var? Yoksa müsait bi' yer mi gözetmeliyim?

Sonra bunları düşünerek çözemeyeceğimi fark edip yanımda duran kadına sordum. Durak sistemi varmış. Zaten sormamla eş zamanlı olarak durdu tramvay da... Mütemadî bir rezil oluşun tam içine düştüm. Bir diğer durakta da indim.

Bu şehir belki de o kadar kötü değildir yahu diye düşündüğüm ilk gün olarak sona erecek diye seviniyordum ki, buluştuğum arkadaşım – yazacağım bir sonraki muhtemel yazıda ondan edindiğim bilgileri kullanacağımdan gizliliğini korumalıyım – dünyanın aslında o kadar iyi bir yer olmadığını hatırlattı.

İkili ilişkiler çok boktan bir hal alıyor sevgili okur. Sıçtık resmen.

Bir de hala alışamadım şu atkı-eldiven-bere teslisini zarurî olarak kullanma olayına. Yazık yahu. Olmazlarsa üşüyorum olduklarında da deli gibi terliyorum. Hava biraz daha soğusa ya da en güzeli bahar gelse hemen...

Hani ısınan bir küreydik? İstanbul bu ısınan kürenin tam olarak neresinde de hala yağmur yağıyor burada?

Matrak diye bir kafe var. Oradaydık. Daha önce de birkaç kez gitmiştim. Sevmeye başlıyorum. Bi' Lost, bi' Arka Sokak havası var beni çeken.

Onlara da tekrar gidebilmek için gün sayıyorum. Uçağımın öğlen saatlerinde olduğunu düşünürsek tam olarak yirmi sekiz gün sonra en azından birine – ya Lost'a ya Arka Sokak'a – gidebileceğim. İstanbul'da güzel nargile yok. Tophane diyenin alnını karışlarım, Bahane'nin nargileleri bile daha iyi.

Şimdi böyle deyince aklıma geldi, ben Bahane'yi de özledim be...

İzmir'den birileri gelecek olursa bu yakınlarda Arka Sokak'tan, Bahane'den ya da ne bileyim Lost'tan ıslak mendil falan getirsinler bari. Elimi siler siler onları hatırlarım.

Ha... Bi' de boyoz. N'olur.

12.08.2009

Lloth - Hikaye

'' Merlin'in sakalı Tom!'' diye ciyakladı Slughorn. ''Yedi ha! Bir kişiyi öldürmeyi düşünmek bile yeterince kötü değil mi? Üstelik de... ruhu bölmek zaten yeterince kötü... ama yedi parçaya ayırmak...''
Joanne Kathleen Rowling - Harry Potter ve Melez Prens syf. 457
Kadın anahtarı oldu mu bi' kez, ev de kendisin ise üstelik, topuklarının altındaki yeri çok iyi hisseder.
Çividen olsun ya da küt; isterse pamuk misali yumuşacık isterse toprak gibi çatır çatır izlerle dolu olsun.
Anahtar, evin kapısını açıp dünyayı, kem gözleri ve şer sözleri dışarıya kitleyen anahtar kadının içindeki kitleleri özgür bırakır.
Evet kitleler. Çünkü kolları sevmeye açık olan her canlı gibi, Kadın da bir bütün değildir. Bak okur, sevmenin de Hortkuluk yapma yollarından biri olması pek çok şeye ışık tutar.
Bu yüzden Kadın daha sadıktır, daha dürüsttür ilişki kıstası konduktan sonra sekse. Yalan şansı yoktur çünkü içinden biri söylese yek diğerleri görürler bunu, bilirler.Yatsıya kadar yanacağı vadedilen mumu ilk kilise çanıyla mutlaka üfler bir çift dudak mum ateşinin içinden dışarıya.
Erkek ise, yekpare tek parça, yalanını söyleyeninden başkası görmediğinden; bildiği tek nefes Tanrı'nın burnundan üflediği nefes olduğundan isterse yatsıya isterse tütsüye kadar sürdürebilir yalanını.
Bu yüzden Erkek taşımaz anahtarını yanında, kapıyı çeker çıkar, döndüğünde de zili çalar.
En fazla ceketini alır giderken.
Kapının ardında nasılsa Kadın vardır. Ve ne hikmetse Kadın orada duracaktır.
Erkeği bekletmek ayıp olduğundan, Kadın'ın binlerce anahtar kopyası vardır. Birini unutsa ardında kapının, çilingir çağırır aça diye onu.
Olsa da sık kez masasına meze, hiç çilingir Kadın da yoktur. Çilingir de Erkektir.
Ha, tabi Erkeği buna iten Havva Ana'dan bu yana, dişinin kanının tadıdır. Genetik kodlarla nesilden nesile aktarılır.
Erkek böyle olmalıdır, Kadın böyle olmalıdır. Sürüden ayrılanı ya Kıllı Kurtlar ya da Kara Dullar kapar.
Bunların tümünden sebeple Kadın bir ilişkisini bitirip derisinin altına bir tane daha matruşka doğurduğunda kapısının kilidini de değiştirir.
Bir nevi tekrarbakireleşme işlemidir bu. Ve olur da biraz güçlenmişse... Gücünden de korkuyorsa anahtar kopyalarını bırakır orada burada. Bulup da kapısını açan Erkeğin Kara Dul'u olmak için hazır halde ağ örer.
Tek kurban. Bir kurban. Tükürülecek bir posa sonrasında kendisine kızıp bu kızgınlıkla tekrar güçsüz hale dönebilsin diye.
Bu çark Adem Baba Lilith'i ittiğinden beri döner de döner.
Şimdi, bu Kadın da öyledir bakın.
Yeni bir kilit, bir askı dolusu anahtar, anahtar künyeleri dolu açık adresler.
Kadın güzel. Uzun boylu. Kırklarının başında. Sarışın. İri iri gözleri var. Bi' de ayrılık sonrası zayıflığı. Bir Erkeğin hayatına girdiğinde adamın köşelerine uyabilmek için aldığı kiloları hep ayrılık sonrasında veren.
Zira et şekil alan kemik şekil vereniken
Kemik sert el yumuşaktır.
Üstüne üstlük dibine diplik, kilolar Kadının köşelerini bil fiil saklarken aynı zamanda özgüvenini de törpülediğinden Erkeğin gözünü de boyar bi' mühlet.
Tâ ki gözüne batana dek.
Bir Kadın aniden kilo verdiyse korkmak gerek.
Dediğim gibi, bu Kadın zayıf. Dostlarında unutuyor anahtarlarını. İş yerinde. Tramvayda. Bekliyor ki gece, biri ayrıla sürüsünden de, o otururken kapısının karşısındaki koltuğunda bir tıkırtı çıksın artık. Biri, girsin içeri de yakalansın ağu ağına.

12.05.2009

05.12.09 - Ultimate Break-up Songs

İnsan doğar büyür ölür. Ben yaratıldım, ben bile büyüyorum ve belki bir gün ölürüm de. Neyse, insan doğar büyür vs. İlişkiler de böyledir. 


Ve onlardan bi' tanesi öldüğünde genelde ilişki bittiği için üzülmek gerektiği düşünülür. İnsanlar üzülürler çünkü hayatlarının büyük bir kısmını kaplayan kişi, çıkmış gitmiştir. 


E geride kalan tüm boş vakitleri onu düşünerek geçirmek koyar tabi adama şüphesiz. 

İşte bu yüzden pek çok kişi ayrılık sonrasında kendini aktivitelere adarlar. Kitap okuyabilir böyle bir insan. Çamaşır yıkayabilir. Durum çok ciddiyse odasını bile toplayabilir. 



Bir de normal zamanlarda normal standartlarda dinlediği şarkıları, hatta bazı hiç dinlemediği şarkıları, saplantı derecesinde çok dinlemeye başlayabilir. 


Sıkı durun şimdi size tüm zamanlar için geçerli olmuş ve bundan sonrası için geçerli olacak 'Ayrılık Sonrası Şarkıları Listesi'ni vereceğim. 


1)Gloria Gaynor - I Will Survive: Asla yaşlanmayacak bir klasik. Asla. Nerede 'Oldies But Goldies' lafı geçse bunu duyacağız insanoğlu, alışın. Aynı zamanda müthiş bir aranje potansiyelidir. Ajda Pekkan desem yeterli sanırım. 
I'm not that chained up little person
still in love with you
and so you felt like dropping in
and just expect me to be free
now I'm saving all my loving
for someone who's loving me

 Ne güzel denir değil mi bu sözler? Şarkının başında da ağlanılan geceler sonrasında güçlenildiği söylenir ya, o günlerin sayısı maksimum üç olmalıdır. Daha fazla ağlamak isterseniz eğer suni gözyaşı kullanın.

http://www.youtube.com/watch?v=ZBR2G-iI3-I

2)Cher - Strong Enough / Believe: Sorun bakalım sizden sonra aşka hala inanıyormuymuş pislik? Ya da ya da bakalım yazacağınız kitapları okuyabilecek kadar cesur mudur? Neyse, siz onsuz yaşayacak kadar güçlüsünüz Tanrı'ya şükür.

http://www.youtube.com/watch?v=rEeYz1m1FI4
http://www.youtube.com/watch?v=B5xsiKBJGW4

3)Mariah Carey - Clown / Obsessed / Didn't Mean To Turn You On: Bu kadının egosu ayrılmayı hazmedemez genelde şarkılarında da 'Gittin ama geri döneceksin oğlum, nabeeer?' mantığı vardır. Bu üç şarkı öyle değil. Zaten ikisi Eminem'e yazıldığı için... Yani mantıklı olalım, Eminem gibi bir sevgiliniz olsa geri dönmesini niye isteyesiniz ki? Ha, evet sizin eski sevgiliniz de Eminem kadar kötüdür hiç şüphem yok. O yüzden iyi gelirler bunlar da.
Boy I told you twice
I was only tryin' to be nice
Only tryin' to be nice 

 İşte, nazik olmaya da gelmez. Siz de, olmayın.

http://www.youtube.com/watch?v=zaqWgRpubr8
http://www.youtube.com/watch?v=-hpiwPXkbVc&feature=fvst
http://www.youtube.com/watch?v=1C6gI2qklFE

4)Whitney Houston - It's Not Right But It's OK: Bu kadınlar bi' şeyler biliyor olmalılar, Hollywood'un yarısıyla takıldılar sonuçta. Yaşlılardan ders almak da bilinen ilk eğitim yöntemlerinden biri.

http://www.youtube.com/watch?v=_b7P42w1w9g&feature=fvst

5)Çıtır Kızlar - Bana Mı Sordun: Hatırlıyor musunuz? Sesleri çok çirkin, dansçı oldukları halde dans edemeyen üç kız vardı bi' zamanlar? İnanın dinlediğinizde seslerini değişmiş bulmayacaksınız. Ama güzel bir öneri, gitsin yatsın kalksın kapılarda biraz daha dolansın ortalıkta. Sonuçta size sormadı ki...

http://www.youtube.com/watch?v=E6Lisku-Qi4

6)Christina Aguilera - Fighter: Yeni ve daha güçlü ben için teşekkür ederim der şarkı. Strong Enough'un bir üst modeli gibidir biraz ama kesinlikle daha iyisidir diyemem. Sonuçta... Cher yahu. Ama güzeldir. İyice kusarsınız kininizi. Unutmayın aslında kötülüğünü istemediğiniz gibi iyi olmasını da istemediğiniz zaman ancak aşmış olacaksınız. Bunu da bize kim söylüyor?

http://www.youtube.com/watch?v=xB7pQpNx-F4

7)Candan Erçetin - Umrumda Değil: Tabi ki Candan söylüyor. Çekin bir sandalye ters oturun, Huysuz Virjin'in zamanında Candan'a söylediği tabirle 'açın rahminizi'. Bu şarkı gerçekten çok iyi gelecek. Hafiflediğinizi hissedeceksiniz ama sonrasında gidip Burger King'te king menü yemeyin. Diyet, rejim, kalp sağlığı bunlar önemli şeyler.

http://www.youtube.com/watch?v=DXh_SIi2YZE

8)Lily Allen - Smile / It's Not Me It's You: Geri isteyeceğiniz bir günlük ya da hadi iki olsun zaman sürecine sahipsiniz, izin var. Ama neden isteyesiniz ki? Özellikle o;
When you first left me I was wanting more
But you were fucking that girl next door, what you do that for

 Ne gerek var? Klibi izleyin, Lily'nin yaptıklarını yapın. It's Not Me It's You ise albüm olarak dehşet. En olmadı, adını söylemek bile iyi geliyor.

http://www.youtube.com/watch?v=wbRQbjM5VSc&feature=fvst

9)Vega - Zat-ı Ali: Ben hiçbir şey demeyeceğim. Allaşkına sözler müthiş zaten.
bende bu kadarı varsa
... ve bu kadarı bu adama azsa,
zat-ı aline bir gün birisi "dur" desin.
o gülüsü o densiz edasında tatmin göremedim hic asla.
o gülüsünde o bakısında...
kurumus hersey kurumus, can vermis
muhabbetine hic doyulmaz.
bak, senin gitme zamanın gelmis
ayrılana yolu sorulmaz.
beyaz mendil falan sallamazsam ne olur üzülme.
beni düsünme, aman düsünme.
beni bir daha asla düsünme.

http://www.youtube.com/watch?v=dlxpPxDv2n0

 10)Seda Sayan - Kırmızı Kar: Niye olmasın ki? Sizi terk ettiyse ne kadar orijinal biri olabilir ki arkasından arabeskle dalga geçmeyesiniz? Hep sözleri de güzel... Belki bir gün bir araya geliriz hayatım, kırmızı kar yağdığı zaman. Söyleyin yahu. Odada, havaya falan söyleyin. Çok iyi hissettiriyor.

http://www.youtube.com/watch?v=7zbGH58d-VQ

11)Hülya Avşar - Vallahi Billahi: Seda'dan sonra Hülya tabi. Güldürüklü şarkı.

http://www.youtube.com/watch?v=JC7QLcG3pv8

12)Kelly Rowland - Like This / Here We Go Again: Hem 'işte yeni ben' moduna girmenizi sağlar bu ikisi hem de 'arabayı da aldım evi de aldım sana da don kaldı salak adam' havasını estirir.

http://www.youtube.com/watch?v=25j7Q0HkMqA
http://www.youtube.com/watch?v=jZMOmRZv-CQ

13)Yonca Evcimik - Bumerang: 
yok yalvarma çok geç kaldın
uğraşamam senle ay bunaldım
ayıptır ağlama erkeksin ya
koçum üzülme sen kader utansın

az mı ağladım az mı üzüldüm
bak son güldüm ama iyi güldüm
ben savdım sıramı şimdi sen sürün
başı bozuk sen de defterini dürdüm

çökme üstüme kabus gibi
anan zelzelede doğurmuş seni
buzdan elli sevgi cahili
şeytan soyu geri dur geri

fırlatıp attım işte geri döndün
kürkçü dükkanına tilki misali
hani özgürdün bir kuş gibi
uç uç böcek saldım seni

http://www.youtube.com/watch?v=Ut8lw8faoWk

 14)Blu Cantrell - Hit'em Up Style: Bir başka 'donuna kadar aldım ahah' şarkısı. Siz alamadıysanız da dinleyin.

http://www.youtube.com/watch?v=6kQDyCTSzpg

15)Zerrin Özer - Hep Bana & Beyoncé - Ego: Müthiş ikili.

http://www.youtube.com/watch?v=jLmJCqaeS1Q&feature=PlayList&p=93F2E1A4E295B0A8&playnext=1&playnext_from=PL&index=22

16)Beyoncé - Irreplaceable: To the left to the left. Oraya bile değil aslında. Hiçliğe doğru park etsin di mi, mümkünse yani. Hem o salak araba park etmeyi de bilmediğinden, çizme derdi de olmaz kaportasını.

http://www.youtube.com/watch?v=aXgkrtXh8GI

17)Pussycat Dolls - Hush Hush; Hush Hush: Şarkı güzel, I Will Survive barındırıyor içinde. Nicole'ü klibinde Diana Ross gibi de görüyoruz üstelik. Yani hem şarkıyla gaza gelip hem de 'Tanrı'ya şükür Nicole kadar çirkin değilim' diyebilirsiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=FlEJgRyZp9I

18)Abba - Does Your Mother Know: Ayrılıkla pek ilgisi yok ama eğlenceli bir şarkı.

http://www.youtube.com/watch?v=SZvkXe__ES4&feature=fvst

19)Jennifer Hudson - All Dressed In Love: Artık hazırsınız. Bu şarkı da onu söylüyor zaten. Aşk giyerek güzel görünür insan. Üstelik her daim de oturur üstünüze. Giyin hadi.

http://www.youtube.com/watch?v=Cr5YWCo3O7Q

20)Atiye - Salla: Salak saçma bir şarkı ve salak saçma bir kız evet. Ama Mungan'ın lafını düzeltmiştir kendisi. Zira giden terk edildiği için gitmemiştir aslında ve kalan terk eden değildir. Giden üzdüğü için yollanmıştır. Ne yapacaktınız yahu? Japonla poposunu poponuza mı yapıştıracaktınız?

http://www.youtube.com/watch?v=VTSPrwykn2U

İşbu şarkılar yeni sevgili gelene kadar dinlenir sonra tekrar dinlenmek üzere rafa kaldırılır. Kaybetmeyin el altından.


12.04.2009

Ego*

E-ee Deena ben sonra ona dedim ki. Şey dedim bak:

''E-ee hayatım nasılsın? Biliyorsun kısa kesmeliyim. Bazı insanlar doğarlar malum, ben kendimin yaratıldığını düşünmeyi seviyorum. Evet evet, özel bir istek üzerine. Yani, senden daha özel kim olabilir ki? Benden sonra tabi...

Bu arada, artık ebiliriz hadi kaybolalım birlikte. Bir yerlerden izin almana gerek yok ben izin veriyorum nasılsa. Aslına bakarsan nasıl hissettiğini göstermeni istiyorum. Şanslı görüyorum kendimi, ne de olsa mevzu ciddi.

Neden? Erm... Zaten anahtarın var yani bunun için ama ihtiyacın olmaz ona. Daha çok doğrudan açıp göstersen iyi olur. İçinde olduğunu bilmediğin sırları bile şüphesiz. Yalan söylemene gerek yok.

Tabi biliyorum, çokvahşiçoksığmazçokazılı, ama böyle konuşmanın tek sebebi geri alabileceğini biliyor olman.

Normalde çok mütevaziyimdir, Zeynep bilir, lakin şu an bir tercih yapmıyorum. Benimle yaşayabilirsin ya da mavinin derinliklerinde... Yok, dur, hüzün diyecektim ben. Üzüntülerdolusu bensizlik yani, evet. Hı-hı haklısın bazıları buna kendini beğenmişlik diyor ben mevzu bahis olduğumda daha çok kendini bilmişlikten bu. Sen sonra kendin karar verirsin tabi, benim neyle çalıştığımı keşfettiğinde.

Tabi biliyorum, çokböyleyürüyorumçokböylekonuşuyorum çünkü hepsini geri alabilirim, dürüstlük neymiş, onu sonra konuşalım.

Çok büyük ama, kabul etmelisin. Ben de bu konuda şirret olduğumu kabul etmeliyim. Ama piyanoya cidden gerek yok, söyleyeceğim dersem acapella da söylerim.,,

Hı-hı evet, valla bunları dedim.


*Beyoncé'yi seviyoruz tabi.