4.28.2011

Üşünen İlkyaz Geceleri

Arkadaşlar, aileden birileri, yeni tanışılmış insanlar ama mutlaka sekiz on kişilik bir topluluk. İzmir'de bi' yer ya da güzel güzel esen bir balkon. Balkonun çıplak ampülünün etrafında dönen sivri sinekler.
Eğlenceli bi' sohbet, kimse kimseyi gerçekten dinlemiyor. Kafalar hafiften iyi. Saat on ikiyi geçmiş. Üçe falan yaklaşmış gibi.
Daha kavuran gündüzler başlamadığından gece serin, üstümdekiler ince üşüyorum az da olsa. Uykum da var esniyorum sürekli.
Esnerken gözlerim kapanıyor, açtığımda bana gülümsediğini görmek oturmamın tek sebebi, senin tanıdıklarınmış onlar çünkü. Onlarla olmak seni mutlu ediyor diye sesimi çıkarmıyormuşum ben de.
Ha tabi bi' de gece beraber yatacağımız gerçeği var. Senin de aklında olduğuna eminim bunun. Her şey çok yeniymiş çünkü, tamamıyla keşfetmemişiz birbirimizi.

...

4.26.2011

Redbull: Kanatlandırır

Mevsim hislerinden olsa gerek, elimi eteğimi her an bi' ademoğluna kaptırabilirim, tanrıya şükür her daim buzdağı timsali heriflere meylediyorum buzyanığından başka bir yerimi dağlayan ateş yok civarda.
Bi' yandan hala  hasar görebilecek olduğumu hissetmek hoşuma gidiyor. Durumum sandığımdan iyi, yürüyen yekpare nasır değilim ne korktuğum ne de umduğum gibi içten içe.
Yaşm da gençmiş henüz geçmemiş. Kanatlanmak için enerji içeceklerine ihtiyacım yok.

Yine de, dendiği gibi, yanmayacksa kanatlar ne işe yararlar?

Bi' başka deyişle sevgilisinin karşısında bir şey yapamayıp, kontrolü elden bırakıp ağlayan en yakın arkadaşıma öykünüyorum bu gece.