9.22.2009

22.09.09 - L'arc-en-ciel


Ne diyorduk az önce, Bach'ı Bach değilmişcesine çalmak için onu tanımak... Benim örneğim de, herhangi bir yazıyı E. Şafak gibi yazabileceğim yönünde oldu. Eh şimdi deneyeceğim. M.Carey'den bi' şarkıdan alıntı yapıp E.Şafak tarzını uygulayacağım.

Bakalım ne, ne kadar olacak...

Tender love's what you're giving me and
You surpass all my fantasies and
I keep thanking the Lord above for
Blessing me with oh so much

Ben hayal kurdukça, kurulan yolumu, çıkınımı kurdu kuruşturdu. Kurularla yaşlar arasında gidip gelirken, yol üstündeyken ben, sen tüm hayallerimi alt üst ederken uzadı yol, varılmaz oldu durak. Saflık içre saflık ve bir tutam gençlikle verdin sevgini ki bunların tümü, tekmili, otuz ikisinden de fazlası ama en nihayetinde kudretleri ikiyi geçmeyenler, bir topak halinde zembille iniverdiler gökten. Rabbi insanı daha büyük neyle kutsadı bugüne dek?

Evet evet, Okur, bu tam olarak senin için yazıldı. Bakalım beğenecek misin? Ha bu arada, kim aksini iddia edebilir, tüm yazılar, tüm yazılarım şüphesiz Okur için yazıldı desem.

Hamuş: Şarkı Mariah Carey'den Yours. Öylesine seçilmedi, pek severim. Okur içindir, Okur da bilsin diye özellikle seçilmiştir.

3 yorum:

  1. Hitap ettiğin Okur şahsı gibi yazsana?
    Onu ne kadar tanıyorsun? Ne kadar seninseyebiliyorsun? Ne kadar içinde, ve nerede ayrılıyorsunuz? Okur kim, sen kimsin? Nerelerdesiniz?

    Okur gibi yazdığında, işte o zaman, Okur'a gerek kalmayacak :-)

    diyip, BigBang'i tekerrür ettiriyorum!

    Sev-sev-sevgiler!

    YanıtlaSil
  2. Okur'la hitabımız da hitabetimiz de kitaplarımız da farklı.

    Okur bu yüzden - çok yaşa - önemli zaten. İki farklılığın tek aidiyetlikte eriyip çok daha kusursuzluk yaratacağı gerçeği yüzünden.

    Ama, evet, itiraf, yazamam Okur gibi. Daha o mertebede değilim.

    YanıtlaSil
  3. "Estağfirullah, ne mertebesi,"

    diyecek okur. Ama yalan olacak. Fazla emin savunduklarından. Konu, "hhhfff..." olduğu an, ötesini tanımaz içinden!

    Ya iç, ya hiç, kul!

    YanıtlaSil