9.09.2011

"Dünyanın senden geri kalanını, seni sevdiğim gibi sevemiyorum."

Bütün. Ne demek acaba? Tüm ile hemen hemen aynı anlama gelirken, neden biri "n" diğeri "m" ile bitiyor?
Yaşlı bir kadın var bir yerlerde. Genç gösteriyor. Şen şakrak, hafiften şuh. Bu gece, onun hayatında önemli bir şey oldu. Ben, hep, o kadının hikayesini anlatmak istiyorum, olmuyor. Yine de bu gece, bir kırılma noktası yaşadığına eminim.
Bir keresinde "Dünyanın senden geri kalanını, seni sevdiğim gibi sevemiyorum." demiştim, o kadın da demiş olmalı. Bu gece o kadın eskilerden biriyle bir arada. Şarkılarda anlatılan, alt metni "Ben gençken günümü gün ettim, sen beni bekledin, şimdi yaşlandım, senden başka kimse bakmaz bana. Ne dersin, ikinci bahar?" olan senaryoyu yaşıyorlar, çok daha romantik yaklaşarak bu gerçeklere. Özlemenin yarattığı acizlik nelere kadir...
Çünkü bu kadın, aptal bir kadın değil aslında. Bazen siyahın beyaz, bazen de beyazın siyah olabileceğini yol boyunca yolcuların da, şoförün de, arabanın da, yolun kendisinin de değiştiğini pek çok defa görmüş.
Nelere şahit olmuştur kim bilir?
Ben, şimdilik, bilmiyorum.
Ama o adam yine gidecek. Kadından kırk yaş küçük bir başka kız çocuğu için. Kalbi, umuyorum kırılmamayı öğrenmiştir.
Soğuk, erken, milletin çoğunun daha uyuduğu bir İzmir sabahında, Alsancak kadar insansız kalmayı öğrenmiştir umarım.
Hayatına devam etmeyi başarır.
Çünkü bir süre sonra, bütün şanslar bittiğinde, insan hayatını yaşamaz, tüm fotoğrafı görebileceği ana ulaşmak için hayatına devam eder.

1 yorum:

  1. bana öyle geliyor ki; yaşadığımız kısımları bir dilim çikolatalı pastaysa hayatın, yaşamadığımız zamanları milyonlarca diyet tatlı gibi.
    ama sıkıntı şu ki; biz hep o bir dilimi, bir sürü diyet tatlıya tercih ediyoruz.

    YanıtlaSil