7.03.2011

Sokağın Sonundaki Terk Edilmiş Ev

İki gün evvel kocası evi terk etti. Yarı yaşında bir başka kadın için. Otuz yıllık evliliklerini hakkını vererek bitirmek adına, galiba, gecenin bir yarısı gizlice, arkasında bir ''açıklama'' mektubu bırakarak.
Mektuptan çıkan soru işaretlerini iyice sindirebilmek adına dün, battaniyesini kafasının üstüne çekmiş halde, hiçbir şey yapmadan uzandı. Evde onu görebilecek kimse olmadığını biliyordu oysa.
Önce oğlu başka bir şehire gitmişti. Sonra da kızı, kız arkadaşıyla yaşamaya başlamıştı. Kızının yaptığını kendisine yapılan bir ihanet olarak algıladığını düşünürsek, kızının babasına çektiğine inanması kimseyi şaşırtmayacaktır.
Bu sabah uyandığında hayatına böyle devam edemeyeceğini biliyordu. Yola koyulmak adına en sevdiği pantolonunu ve kızının hediye ettiği, kocasının giymesinden hoşlanmadığı, üzerinde denizci mavisiyle ''69'' baskısı olan beyaz tişörtü giydi.
Eve bir kez daha güzelce bakıp gaza bastı. Geri dönmeyeceğinden emindi, bavullarını da toplamıştı.
Hazırlıksız olduğu tek şey direksiyonun arkasında geçireceği aslında nereye gideceğini bilmediği bugündü. Kırk olsa belki daha az sorun olurdu ama bugün içinde bulunduğu yaş aralığı değişiyordu ve yaşadıkları kutlama yapmanın bir hayli enteresan bir yoluydu.

Bugün elli yaşına giriyordu.

Yine de il sınırından çıktıktan sonra hayata yeni bir başlangıç yapabileceğini hissetti.

İşte bu, neden çürümeye bırakıldığı anlaşılamayan güzel harabe evlerin arkasında yatan hikayedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder