6.23.2011

Babam Böyle Pasta Yapmayı Nereden Öğrendi?

Gerçeklik, Johnie, karın ağrısı gibidir. İkisi de seni başka insanların yaptığını bilmelerini istemeyeceğin şeyler yaşatmak için yerli yersiz tuvaletlere sürükler. Başına gelenleri, içinden çıkanları sen görürsün tuvalet aynalarında. Kusursuz kapağının altında saklı kalanları kendinden gizleyemezsin.
Diğer erkekler ne gerçekliğini ne de karın ağrılarının sonuçlarını görmek istemezler hiç.
Sahi, o erkekler sana da gittikleri tatil beldelerinden kartpostal atarlar mı?
O erkekler nasıl da geçip giderler değil mi?
Peki senin de güzel yüzün gitmek istemeyeceğin yerlere götürdü mü seni? Olman gereken yerler yaşı yaşına çocuklarla parlak ışıkların altıyken, sabır kaynaklarının uyuşmazlığından daha karanlık adamlarla daha yaşlı yataklarda buluyor musun kendini?
Seni mi yıprattın beni, o kartpostallar mı yoksa hala karşıma çıkanlarla deniyor olmam mı tüketiyor beni?
Aynalardaki görüntüyü elde tutabilmek, elle tutulabilir hale getirmek başlı başına bir yorgunluk.
Papağanların içinde de televizyonun içine giren küçük adamlardan mı var?
Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?
Sahi, belki de tüm Johnieler'in başkanı odur, belki.
Benim cezam da onunla enseye tokat göte pandik olamamış olmamdır.
Sendromuma karar verebilseydim bari. Oedipus ve Elektra'nın ikisinden de çuvallamış olmak, hele yirmi yaşındaysan, çok zor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder