6.21.2010

21.06.10 - Biraz Yenilenmenin Ardından

Evde internet olmayınca bilgisayarı açmıyorum, açmayınca da yazdıklarım defterde kalıyor tabi. Ama gerçekten beni unutacaksınız diye korkuyorum.
Bu yüzden bir önerim var, bi' sürü yazım var sonuçta, hepsini okumuş olamazsınız arada girin onlara bakın. Hatta bu 'şu anda bulduğum bu parlak fikir'i ben gündüz seçtiğim yazıların linklerini yayımlayarak hayata geçireyim. 


İzmir güzel, dinlendiriyor beni ama korkuyorum. Dinlenmiş ve dinlendirilmiş arasında çok ince bir çizgi var bence. Şehrin görüntüsü her zamanki kadar güzel. Ama sadece ondan ibaret gibi. Kötü yapılmış bilgisayar oyunu grafiği gibi, içi boş. 


Bana canlı gelen tek şey hatıralarım ki onları da yaşadığım insanların çoğu - hayır sadece eski sevgililerimi ima etmiyorum, arkadaşlarım da dahil bunlara - bıraktığım yerlerde değiller. Ya da tam olarak öyleler ama onları orada bulmak bende sonu iticilikle biten bir hayalkırıklığı yaratıyor. 


İzmir'de kızlar tutucu, erkekler straight ve insanlar katıksız Atatürkçü. Burada yatarken neden bu kadar batmıyordu bu durum bilmiyorum ama susmaya itilmek, benim kadar çok konuşan bir insan için garip bir his.


Tabi daha garip hisler var. Sıcaktan soğuğa soğuktan sıcağa geçme hızlarıyla pastörize sistemleriyle yarışabilecek erkekler.


Kafamı kurcalayan da şu; sadece seks yapmak istediğimiz insanlar bize aşık olurlarken ve tekeşliliğe geçmek istediklerimizin kafaları karışıkken aseksüelliğe sürükleniyor olmamızı ne kadar yadırgamalıyız? Ya da belki de bu cümleyi birinci tekilde kurmalıyım. 


Bilemiyorum. Tek bildiğim gün saydığım. İnsanların ön yargısızlığının umursamazlıkla sabit olduğu kalabalıkları özledim. 

4 yorum:

  1. İzmir yaramıyor sana, İstanbul'a dönmelisin :)

    YanıtlaSil
  2. Bir gece ansızın gelebilirim... =D

    YanıtlaSil
  3. Gelmelisin zaten :)

    YanıtlaSil
  4. Ama ben İstanbul'da oturduğumu söylememiştim, bu durumda 'gelmek' fiili ne kadar uygun kaçıyor, orası sana kalmış :)

    YanıtlaSil