Avuçlarım kanasa da şarkıda dediği gibi, nefes alamasam da, bunu yapmak beni öldürüyor olsa da; yapacağım. Hiç bir zaman kuvvetli inançları olmayan ben, şimdi bir inancı kutsayacağım seninle, sırf sen istiyorsun diye, sırf o seni üzmeyecek kadar saf diye, sırf arkadaşım olursa yanındaki nefretim kırılabilir, aşkım körelebilir diye.
Ah... Ama Tanrı'm; acıtıyor. Cidden kanayacak gibi sızlıyor avuçlarım, bileklerim. Nabzımın atışı yüzünden seyirişlerinin yoğunluğu ve gücü ve onlara baktıkça gözümde büyüyen, çaresizliğimle dost olabilecek gibi görünen, jiletin sevimli görüntüsü. Daha fazla dayanmadan başka herhangi bir sıkıntıya, kendimden bile sıyrılıp gitme düşüncesiyle lekelenen o kan kaplı jilet kurtarıcım olabilir.
Ama seni yanımda götüremem ki...
Korunmak için karanlıklardan kalkana ihtiyacım var, hissediyorum; battaniyenin altında olmak yetmiyor bu gece. Tek dileğim sana açıklayabilmiş olmak bunun benimle ilgili olduğunu, seni bağlayan bir durumun söz konusu olmadığını. Ve yine evet ki; ben senin dostun olacağım, senin benim için ne olacağın benim sorunum. Ağladığımda da bu beni ilgilendirecek hep, üzüldüğümü fark etmeyeceksin bir daha ya da sana ne hissettiğimle ilgili ne yorum ne ima olacak.
Sadece tek bir şey; benim olma ihtimalinin olduğunu düşündüğüm günler hep aklımda olacak ve seni özleyeceğim.
5 Mayıs 08
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder